Kosova Hükümeti’nin Sırbistan vatandaşlarına karşı kimlik belgesini tanımama kararının bu gece itibarıyla yürürlüğe girecek olması, Sırpların çoğunlukla olduğu Kosova’nın kuzeyinde tansiyonun tırmanmasına neden oldu. Kosova’da siren sesleri duyuldu. Kosova hükümeti, krize neden olan kararın bir ay ertelendiğini açıkladı.
ABD Büyükelçisi Jeff Hovenier, bu gece Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ve Başbakan Albin Kurti ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında, Sırbistan’a karşı kimlik belgesi kararının uygulanmasının 30 gün ertelenmesi teklifinde bulunduğunu açıklamıştı. Bunun üzerine hükümet tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sırbistan’a karşı kimlik belgesi mütekabiliyet kararının uygulanmasının 1 Eylül 2022 tarihine kadar ertelendiği duyuruldu. Açıklamada, barikatların kaldırılması ve tekrardan hareket özgürlüğünün sağlanmasıyla birlikte kararın uygulanmasının 30 gün erteleneceği ifade edildi.
KRİZE NEDEN OLDU
Kosova Hükümeti’nin Sırbistan vatandaşlarına karşı kimlik belgesini tanımama kararının bu gece itibarıyla yürürlüğe girecek olması, Sırpların çoğunlukla olduğu Kosova’nın kuzeyinde tansiyonun tırmanmasına neden oldu. Sırpların şehiir merkezinde toplanması için çalan sirenler, ardından sınır kapılarının kapatılması, Sırpların kuzeydeki yollara barikat kurması, Kosova polis güçlerinin kuzeye hareket etmesi, kuzeyde gergin saatlerin yaşanmasına neden oldu.
Sırpların çoğunlukta olduğu Kosova’nın kuzeyinde yaşanan gerginliklerin ardından, NATO’nun ülkedeki barış Gücü KFOR, istikrarın tehdit edilmesi halinde Kosova’nın kuzeyine müdahale etmeye hazır olduğunu duyurmuştu. NATO liderliğindeki KFOR misyonu, durumu yakından izlediğini belirterek, 1999 tarihli 1244 sayılı BM Kararı’ndan kaynaklanan görevine uygun olarak istikrarın tehdit edilmesi durumunda müdahale etmeye hazır olduğunu bildirmişti. Kosova’nın tüm halkı için güvenli ve emniyetli bir çevre ve hareket özgürlüğü sağlamak için BM yetkisinin günlük uygulamasını gerçekleştirdiğini hatırlatan KFOR, BM yetkisine uygun olarak Kosova’da her zaman güvenli ve emniyetli bir ortamı sürdürmek için gerekli tüm önlemleri alacağına vurgu yapmıştı.

NE OLMUŞTU?
Kosova’da yarın yürürlüğe girecek olan ülkeye girmek isteyen Sırbistan plakalı araçlara yönelik geçici plaka ve geçiş belgesi uygulamasına saatler kala tansiyon yükselmişti. Ülkenin kuzeyinde yer alan ve Sırpların yoğunlukta yaşadığı Mitroviça’da siren sesleri yükseldi. Siren seslerinin yürürlüğe girecek olan geçici plaka ve geçiş belgesi uygulamasını protesto etmek amacıyla kentteki Sırpları toplanmaya ve protestoya davet etmek için çalındığı ifade edilmişti.
Sırplar ayrıca, geçici plaka ve geçiş belgesi uygulamasını protesto etmek amacıyla çok sayıda yolu trafiğe kapatmış ve bu durum, kısa sürede büyük bir krize neden olmuştu. Kosova polisi tarafından yapılan açıklamada, Sırbistan sınırında bulunan Yarinye ve Bırnyak sınır kapılarının yollardaki ablukalar nedeniyle kapatıldığı belirtilerek, vatandaşlardan alternatif sınır kapılarını kullanmaları çağrısı yapmıştı.
Kosova-Sırbistan arasındaki plaka gerginliği
Kosova ve Sırbistan arasında 2016’da imzalanan serbest trafik dolaşımı anlaşmasının süresinin 15 Eylül’de dolmasının ardından Kosova hükümeti ülkede sadece Kosova plakalı araçların dolaşımının mümkün olacağını açıklayarak ülkeye girmek isteyen Sırbistan plakalı araçlara yönelik geçici plaka şartı getirmişti. Kosova’nın araç plakası konusunda karşılıklılık ilkesi esasınca aldığı kararın ardından ülkenin kuzeyindeki Sırpların yoğun olarak yaşadığı bölgede tansiyon yükselmişti. Hükümetin söz konusu kararı uygulamak için Kosova ile Sırbistan arasındaki sınır kapılarına silahlı özel polis birimleri göndermesini protesto eden Sırplar gösteri düzenlemiş, sınır kapılarına giden yolları kamyonlarla kapatmıştı.
Kosova, Sırbistan yönetiminin Kosova plakalı araçların Sırbistan’dan geçmesine yıllardır izin vermemesine karşı aldığı karar kapsamında Sırbistan plakalı araçların Kosova’ya girmesine izin vermezken, Sırbistan’dan Kosova’ya girmek isteyen araçlara geçerliliği 60 gün olan geçici plaka veriyor.
“Sırplar daha fazla vahşet görmeyecek”
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise saatler önce yaptığı açıklamada, “Atmosfer ısındı ve Sırplar daha fazla vahşet görmeyecek” ifadelerini kullanarak, “Herkese ricam, ne pahasına olursa olsun barışı korumaya çalışmaktır. Arnavutların aklını başına almalarını, Sırpların provokasyonlara kapılmamasını, Kosova’nın sözde bağımsızlığını tanıyan güçlü ve büyük ülkelerin temsilcilerinden de uluslararası meselelere biraz dikkat etmelerini rica ediyorum” dedi.
Vucic ayrıca, “Çatışma ve savaş istemiyoruz” ifadelerini kullanarak, “Barış için dua edeceğiz ve barış arayacağız ama hemen söyleyeyim. Teslim olmayacağız. Sırplara zulmetmeye, taciz etmeye ve öldürmeye cesaret ederlerse Sırbistan kazanacak” dedi.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU MEVKİDAŞLARIYLA GÖRÜŞTÜ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırp ve Kosovalı mevkidaşlarıyla görüştüğünü ve gerilimi azaltmak için üzerine düşenleri yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından Sırbistan-Kosova sınırındaki gerilime ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Çavuşoğlu, “Sırbistan-Kosova sınırındaki gerilim nedeniyle Sırp ve Kosovalı mevkidaşlarımla görüştüm. Türkiye, Balkanların barış ve istikrarına her zaman önem vermektedir. Yeni gerilimlerin kimseye faydası olmaz. Gerilimi azaltmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
ABDULLAH AĞAR DEĞERLENDİRDİ
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, CNN TÜRK’te önemli açıklamalarda bulundu. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar’ın açıklamaları:
Balkanlardaki bir çatışma diğer yerlerdeki hiçbir çatışmaya benzemez. Mesele nereden çıktı? Sırbistan, Ukrayna savaşı sonrası aldığı pozisyonda Rus askerlerini Sırbistan’da görmek istiyoruz dediler. Sırbistan’da şöyle bir söz yazar ‘Kosova, Sırbistan’ındır’ diye. Kosova yeni almış olduğu kararla bundan sonra özellikle Kosova’daki Sırpların Sırbistan kimliğini kullanamayacağını ve araç plakalarını kullanamayacağı bir düzenleme çıkarmak istedi. Bütün mesele de bu işten rahatsız olan Kosova’daki Sırplardan çıktı. Sahadan gelen sıcak bilgiler bir şekilde Kosova askerleri yaralandı ve hastanelere götürülüyor. Büyük bir gerginlik var. Sırbistan, Rusya’nın Balkanlardaki asıl müttefiki. Ukrayna savaşının yan etkilerini nerede göreceğiz diye sorarken hep Balkanları düşündük. Balkanlardaki bir ısınma Avrupa’nın istikrarsızlaşmasına neden olur. Kontrol edilebilir mi? Bunu göreceğiz. Birleşmiş Milletler’e yapılan çağrılar var.
KOSOVA BAŞBAKANI KURTİ, GERGİNLİK İÇİN SIRBİSTAN CUMHURBAŞKANI VUÇİÇ’İ SUÇLADI
Kosova’da tansiyonun yükselmesinin ardından Kosova Başbakanı Albin Kurti açıklama yaptı. Kosova’nın kuzeyinde yaşanan gerginlikten Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ve Sırbistan’ın Kosova Sorumlusu Petar Petkoviç’i sorumlu tutan Kurti, Kosova kamuoyunun Sırbistan medyasının tuzağına düşmemesini istedi. Kurti ayrıca, “Önümüzdeki günler ve haftalar zorlu ve sorunlu olabilir” dedi.

RUSYA’DAN AÇIKLAMA
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kosova-Sırbistan arasındaki gerilime değinerek, “Priştine ile ABD ve arkasındaki AB’yi provokasyonları durdurmaya ve Kosova’daki Sırpların haklarına saygı duymaya çağırıyoruz” dedi.
Sırbistan ile Kosova sınırındaki gerilime ilişkin Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklama yaparak, ABD ve AB’ye çağrıda bulundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada, “Priştine’deki yetkililerin 1 Ağustos’tan itibaren yerel Sırp sakinlerinin kişisel bilgilerinin ve kayıt numaralarının zorla değiştirilmesine yönelik makul olmayan kararı Sırp nüfusunun Kosova’dan sürülmesi için atılan yeni bir adımdır” dedi. Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin, Sırbistan’a karşı askeri senaryoları da gözardı etmediğini savunan Zaharova, “Kosovalıların liderleri, Sırpların, özgürlüklerine doğrudan bir saldırı söz konusu olduğunda buna kayıtsız kalmayacaklarını ve askeri bir senaryo için gerilimi kasıtlı olarak tırmanacaklarını biliyorlar” ifadelerini kullandı. Balkanlardaki gerilimden ABD ve Avrupa Birliği’ni (AB) sorumlu tutan Zaharova, “Priştine ile ABD ve arkasındaki AB’yi provokasyonları durdurmaya ve Kosova’daki Sırpların haklarına saygı duymaya çağırıyoruz” dedi.
KOSOVA POLİSİNDEN ÇAĞRI
Kosova polisi, Sırbistan ile Kosova sınırındaki gerilime ilişkin sahte haber uyarısı yaptı. Kosova polisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sırpların, Sırbistan ile Kosova arasındaki Yarinye ve Brnyak’taki sınır kapılarına barikatlar kurmasının ardından gerginlik kazanan durumu yakından takip edildiği belirtildi.
Açıklamada, ülkenin kuzeyindeki silah sesleri doğrulanarak, “Bazı bölgelerde polislerimize ateş açıldı. Olaylarda ölü ve yaralı bulunmuyor. Sırplar, Arnavut vatandaşların canlarına ve mallarına kast etmeye çalıştı” ifadelerine yer verildi Mitroviça şehrinin kuzeyinde, trafiğe kapatılan iki sınır kapısına götüren yolların trafiğe kapatıldığı belirtilen açıklamada, “Şimdiye kadar vatandaşlarda veya herhangi bir polis memurunda herhangi bir yaralanma olduğuna dair resmi bir bilgi yok. Bu nedenle tüm medyayı ve vatandaşları, durumu istikrarsızlaştırmaya ve panik oluşturmaya meyilli sahte haberlere kapılmamaya davet ediyor ve çağırıyoruz” denildi.
Açıklamada ayrıca Kosova polisinin, düzeni ve kamu güvenliğinin korunması adına ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşların güvenliğini sağlamak için gayret gösterdiği vurgulandı.
SIRPLARIN Srebrenitsa Katliamı 19. Yılında Anılıyor
Bosna Hersek’de 1995’te yaşanan Srebrenitsa katliamı 19. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Sekiz binden fazla Bosnalı Müslüman’ın Sırp askerleri tarafından öldürüldüğü olayın acısı hala tazeliğini koruyor.
Aileler, kayıplarını mezarlıkları başında anıyor. 8 bin cenazeden, bugüne kadar yaklaşık 6 bin kişinin kimliğinin belirlendiği bilinirken, dün 175 cenazenin daha kimliği açıklandı. Cenazeler, diğer soykırım kurbanlarının da bulunduğu Potocari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.
Bağımsızlığın anayurtları olan Sırbistan’dan kendilerini koparacağını düşünen ve “Büyük Sırbistan” hayalleri olan Bosnalı Sırp’lar, Sırbistan’dan aldıkları askeri yardımlarla Bosna’da bir Sırp Cumhuriyeti kurduklarını ilan ettiler. Kendi bölgelerinde bulunan Müslüman (Boşnaklar) ve Katoliklerden (Hırvatlar) bu bölgeyi terk etmelerini istediler. Bunu hızlandırmak içinse, özellikle dehşet yaratarak halkın dayanma gücünü kırmak, insanları bölgeden derhal uzaklaştırmak için insanlık dışı uygulamalara yöneldiler.
Soykırımın Başlangıcı Nisan 1992’de Srebrenica’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde, 350 Bosnalı Müslüman, Sırp paramiliter ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutularak katledildi. Burada yaşananlar hakkındaki bilgiler, ancak aylar sonra katliam sırasında çekilen görüntülerin yayınlanması ile anlaşıldı.

Sırpların bu vahşet siyasetinin dünyada duyulması, düşünülenin aksine Bosnalı Boşnakların kurtulma ümitlerini arttırmadı. Aksine, BM ve NATO desteğinde özellikle Sırplar hedef alınarak bir ambargo başlatıldı. Fakat hem Sırpların eski müttefikleri olan Rus’ların yardımı, hem de coğrafi olarak daha iç kesimlerde bulunan Bosnalı Müslümanlar’a göre daha avantajlı olmaları sebebiyle, bu ambargodan Bosnalı Sırplar neredeyse hiç etkilenmediler. Olan zaten silah ve lojistik olarak çok zayıf olan Müslümanlara oldu. Dünyanın en büyük Ordularından birine sahip Yugoslavya’nın, bu gücünü Sırplar neredeyse sonuna kadar kullanmışlardır.
Zamanla dünyada yükselen tepkiler ve özellikle bazı destekçilerinin durumun vehametini anlamaya başlamaları ile Müslümanlara yönelik bazı yardımlar ulaştırılmaya başlanmıştır. Birçok ülkede Bosna’ya yardım kampanyaları düzenlenmiştir. Bosnalıların şanssızlığı burada da devam etmiş, güvendikleri Müslüman ülkelerde kampanya paraları kendilerine ulaştırılmak şöyle dursun, başka politik amaçlar için kullanılmış ve büyük bölümü asla yerine ulaştırılmamıştır.
Srebrenitsa Soykırımı Zamanla gücünü toparlayan Nasır Oriç liderliğindeki Müslüman direniş örgütü Sırplara karşı koymaya ve bazı başarılar elde etmeye başladılar. Bu duruma artık bir son vermenin zamanının geldiğini düşünen BM Dayton görüşmelerini başlattı. Sırplar, görüşmelerde avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenitsa’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar.Tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler.
BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenitsa, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu soykırıma uğradılar. Sırplar topladıkları ve günlerce sistematik işkenceden geçirdikleri Bosnalı müslümanları, evlatlarının kardeşlerinin gözleri önünde öldürdükten sonra, cesetlerini yine onlara gömdürdüler. Bosna Savaşı’nın bu en kanlı olayı Srebrenitsa Katliamı olarak adlandırılmıştır.

Srebrenitsa Katliamında öldürülenlerin kesin sayısı bilinmemekle birlikte BM’nin eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi savcısı, 7 ila 8 bin kişinin öldürüldüğünü belirtmiştir. Bosna Sırplarının hükümetinin hazırladığı bir raporda ölü sayısı 7 bin 779, Boşnak hükümetinin raporunda ise 8 bin 374’den fazla olarak gösterilmektedir. Şimdiye kadar Srebrenitsa etrafında 42 toplu mezar bulunmuş ve uzmanlara göre 22 bölgede daha toplu mezar olduğunu tahmin edilmektedir. Şimdiye kadar 2 bin 70 kurbanın kesin kimlik tespiti yapılırken, 7 binden fazla ceset torbasında ise parçalanmış ceset parçaları kesin kimlik tespiti için bekletilmektedir
1992-1995 arasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü verilerine göre Bosna-Hersek’te 312.000 kişi hayatını kaybetmiştir.