Tam 28 Yıl Önce TCG Muavenet’i Vurdular
TCG Muavenet (DM-357), ABD Deniz Kuvvetlerinden Türk Deniz Kuvvetlerine devredilen Allen M. Sumner sınıfı bir muhriptir.1942 yılında inşa edilmiş ve 1972'de Türkiye'ye verilmiş ve Muavenet olarak adlandırılmıştır. Muavenet muhribi aynı adı taşıyan üçüncü gemidir. İlki I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'ya yaptırılır.
İkincisi ise II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere'de inşa edilir. İkincisi 1960 yılında hurdaya ayrılan geminin adı 15 Ağustos 1971'de ABD'den alınan USS Gwin (DD-33) muhribine verilmiştir. 1974'te Kıbrıs Harekâtı'na katılmıştır.
Ege Denizi'nde gerçekleştirilen NATO Kararlılık Gösterisi-92 Tatbikatı sırasında 2 Ekim 1992'de USS Saratoga (CV-60) uçak gemisinden atılan iki adet Sea Sparrow füzesiyle vurulmuştur.
Bu olayda gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcı Subayı Teğmen Alper Tunga Akan, Telsiz Astsubayı Serkan Aktepe, İkmal Çavuşu Mustafa Kılıç ve Er Recep Atak hayatını kaybetti, yirmi iki asker de yaralandı.
Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger, haberi Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'e "Geminizi batırdık, özür dileriz." diye iletti. ABD bu olayın kaza olduğunu açıkladı.
UCUZ FIRKATEYNLERE ONAY VERİLDİ ABD, yasaları gereği TCG Muavenet’te oluşan hasarı ödeyemediğinden, bunun karşılığında, birkaç ay sonra donanmaya önemli ölçüde yenilikler getirecek sekiz adet ‘Knox’ (Tepe) sınıfı fırkateynin çok ucuza Türkiye’ye transferine onay vermiştir. USS Saratoga uçak gemisi Adriyatik’te görevli ve Yugoslavya uçaklarının taarruzlarına karşı sürekli tetikte görev yaparken NATO tatbikatı kapsamında kısa süreliğine Ege Denizi’ne intikal etmiş ve olay da o esnada meydana gelmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger haberi Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir’e “Geminizi batırdık özür dileriz” diye iletirken, Amerikalılar yaşanan olayın tatbikattaki bir taktik oyunun gerçek zannedilerek meydana geldiğini belirtmişti. Gemi tarafından hazırlanan raporda ise, Ege’ye çıktığının farkında olmayan Harekât Bölümü personelinin, ‘eğitimsizliğinden ve bilgisizliğinden kaynaklanmıştır’ denilmiştir. Yedi ayrı emniyet safhasının akıl almaz ve kontrolsüz bir şekilde aşılması ve nihayetinde füzelerin SASS modunda ateşlenmesi dehşet vericidir. Kaza denilen bu trajedinin eğitimsizliğe ve bilgisizliğe bağlanması da pek gerçekçi gözükmemektedir. Peki, komplo mudur?
VERİLEN MESAJI ANLAMADIĞIMIZ ORTADA Emekli Amiral Cem Gürdeniz, ‘Hedefteki Donanma’ adlı kitabında bu konuya ilişkin, şu yorumu yapmıştı: “TCG Muavenet trajedisinde, bir komplo teorisinden daha vahim bir durum vardır. Amerikalılar için kapsamlı muhakeme yapmadan füze ateşlemek, bir hedefe gerçekten angaje olmak ve insan hayatını sonlandırmak ve hatta müttefik gemisini vurmak gibi çok ciddiye alınması gereken işlevler, normal hayatın bir parçası haline gelmiş demektir.” Emekli Amiral Türker Ertürk, 2 Ekim 2015’de yazdığı ‘ABD Muavenet’i kasten vurdu’ başlıklı yazısında, olayın gece yarısı yeşil periyot olarak adlandırılan tatbikat dışı bölümünde meydana geldiğini yazmıştı. ABD harp gemilerinin yüksek hazırlık durumunda veya tetikte olmasını gerektiren böyle herhangi bir durumun olmadığını, Sea Sparrow füzesi atmanın tek bir kişinin tabancayı eline alıp ateşlemesi gibi kolay bir şey olmadığını, füzeyi başarı ile ateşleyebilmek için altı aşamadan geçilmesi ve gemi komutanın onayının alınması gerektiğini belirten Ertürk, füzenin at ve unut (Fire and Forget) türü bir güdümlü mermi olmadığını, füze ateşlendikten sonra hedefini vurabilmesi için bilgiye ihtiyacı olduğunu, bu nedenle de atan geminin hedef gemisini (Muavenet) radarla aydınlatması gerektiğini vurgulamıştı.
Emekli Jandarma Albay Erdal Sarızeybek, ‘Kurt Kapanı’ adlı eserinde, Kuzey Irak’a başlatılan harekât öncesinde ki bu harekâtta PKK’ya 4 bin 500 civarında zayiat verilmesini, TCG Muavenet’tin vurulmasını bir ikaz olarak değerlendirirken bu olayın ardından altı ay içerisinde Uğur Mumcu’nun öldürülmesine ve Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağının düşmesine de ayrıca dikkat çekmişti.
ABD’nin TCG Muavenet’i bilerek ve isteyerek vurması sonucu verdiği mesaj
Ancak kaza açıklaması "Saratoga mürettebatının iki atışının da tam isabet kaydetmesi; 'Sea Sparrow' füzelerinin ateşlenebilmesi için altı ayrı karara ihtiyaç olması, ayrıca bu işlemlerin ayrı ayrı odalarda bulunan personel tarafından yapılmakta olması" nedeniyle füzelerin peş peşe kazayla ateşlenmesi kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadı ve olayın kasten yapıldığı düşünüldü. Bu elim olaydan sonra ABD Türkiye'ye sekiz adet Knox sınıfı fırkateyni Türkiye'ye tazminat olarak verdi. Knox sınıfı fırkateynler daha önce de Türkiye'ye teklif edilmiş ve bakım masrafları ve ömürlerinin dolmuş olması nedeniyle kabul edilmemişti.Olay, eğitimsizlik ve disiplinsizlik olarak addedildi, idari kovuşturmayla yetinildi, uçak gemisinin komutanı dahil 8 ABD çeşitli askeri disiplin cezalarına çarptırılarak, dosya kapatıldı.
- USS Saratoga’nın yeni senaryoda TCG Muavenet’ten 50 mil uzaklıkta olması gerekiyordu. Neden o kadar yaklaşmıştı?
- NATO tatbikatında gerçek silahlar kullanılmıyordu, güdümlü füze olan Sea Sparrow’lar neden ateşlenmişti?
- Sea Sparrow’lar güdümlü füzelerdi. Havadaki hedefleri vurmak için tasarlanmışlardı. Neden ilk defa denizdeki bir hedefte kullanıldılar? (Deniz hedefinde kullanıldıkları tek örnek Muavenet oldu)
- Sea Sparrow’ların ateşlenebilmesi için önce hedefin tanımlanması, ardından da dost-düşman ayrımının yapılması gerekiyordu. Dolayısıyla ateş ettikleri hedefin TCG Muavenet olduğunu mutlaka biliyor olmaları gerekiyordu.
- Uzmanlara göre, savaş harekat merkezinin ve köprü üstünün spesifik olarak vurulması, olayın kaza olmadığı ihtimalini güçlendiriyor.
- Füzenin ateşlenebilmesi için 6 aşama onaydan geçmesi, en son gemi komutanının “vurun” demesi gerekiyor. Zaten füzeyi ateşleyen Amerikalı astsubay da sonraki ifadelerinde, verilen emre önce inanamadığını, doğrulattıktan sonra düğmeye bastığını söyledi.