O gece darbe başarılı olsaydı, çok kötü şeyler olurdu. Bir kere en baştan, temel haklar askıya alınır, on binlerce insan, siyasetçiler, gazeteciler ve kanaat önderleri sorgusuz sualsiz tutuklanır, talimatla copy-paste kararlar alan mahkemelerde yargılanır; muktedirin rüzgarına kapılmış halk idam nidalarıyla kendinden geçerken kim bilir kaç masumun canı yanardı.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde Türkiye büyük bir reform gerçekleştirerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçti. Bu iki yıl içinde ekonomik ve siyasi olarak büyük adımlar atıldı, terörle mücadele konusunda ise büyük başarılar elde edildi. FETÖ’cü hainler o gece başarılı olsaydı tüm bu adımların hiçbiri atılamamış Türkiye büyük bir fırsatı kaçırmış olacaktı.
Hainler başarıya ulaşsaydı sonraki planları neydi? Millet o gece tam olarak neye dur dedi?
Uzmanlar 15 Temmuz’un gerçekleşmesi halinde Doğu bölgelerinde bağımsız bir Kürdistan’ın kurulacağını, ülkede tam bir kaos ortamının oluşacağını, uluslararası boyutta ülkenin hiçbir söz hakkının kalmayacağı ve ekonomik olarak çok zor günler geçireceğimiz konusunda birleşiyor. İşte 15 Temmuz’un gerçekleşmesi halinde gerçekleşmesi muhtemel FETÖ’nün hain planları;
COŞKUN BAŞBAĞ: DOĞU’DA BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN KURULURDU
15 Temmuz’da FETÖ’nün planı devleti tamamıyla ele geçirmekti. Bunun sonunda da Fetullah Gülen’i Humeyni gibi Türkiye’ye getirmekti. Akın İpek’in Ankara’da Gülen için hazırlattığı bir ev vardı. Akın İpek her ne kadar inkar etse de evin hazırlanış amacı beyaz saray gibi Gülen’i bütün orta doğunun lideri gibi gösterecek bir malikaneydi. Darbe girişimi başarılı olsaydı Gülen bölgeye huzur getirecek lider gibi İstanbul’a indirilip konvoylarla Ankara’ya götürülecekti. Bunların hepsinin altyapısı hazırlanmıştı. Bununla birlikte çok büyük bir devrim gerçekleştirmiş gibi bir hava yaratacaklardı. Böylelikle ABD bütün orta doğu bölgesine çok büyük bir hamleyi gerçekleştirmiş olacaktı.
TÜRKİYE ÇOK KÖTÜ BİR SÜRECE GİRECEKTİ
Darbe gerçekleşseydi döviz anında düşecekti. Bilerek ekonomiye nefes aldıracaklardı. İnsanlarda FETÖ geldi ekonomi yoluna girdi, döviz düştü algısı oluşturacaklardı. Halka evet kurtuluş buymuş dedirttireceklerdi. Türkiye’nin bütün yerli ve milli projeleri durdurulacaktı. Tamamen dışa bağımlı bir ülkeyle karşılaşacaktık.
Dinler arası diyalog maskesiyle uzun vadede ne Müslümanlıktan ne de Türklükten eser bırakmayacaklardı. Uyuştura uyuştura bu milletin bütün öz değerleri yok olacaktı. FETÖ zaten güçlü olduğu dönemlerde bunun altyapısını hazırlamıştı. Hatırlarsanız Şanlıurfa’da dinler köyü kuruldu, üç dinin nikâhı dendi. Üniversitesini kurmaya kalktı. Bunlar hep uzun vadeli projelerdi fakat şükürler olsun ki hepsi ellerinde kaldı.
Bu kabusu yaşamadıysak önce Allah’a sonra bu milletin ölümü öldüren evlatlarına şükran borçluyuz.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA ÖZERK YÖNETİM İLAN EDİLECEKTİ
15 Temmuz gecesi Suriye ve Irak sınırında PKK ve DEAŞ hazır bekliyorlardı. Darbe başarısız olunca onların planları da iptal oldu. FETÖ’cüler başarı elde etseydi sınırda hazır bekleyen teröristler anında sınırı geçip doğu bölgelerinde özerklik ilan edip Kürdistan’ı kuracaklardı.
TSK içindeki bütün vatansever askerler tavsiye edilecekti. FETÖ direk hedef aldıklarını ise cezaevlerine toplayıp bir şekilde kıyım yapacaktı. Silahlı kuvvetlerin tamamı NATO’nun bir ileri karakolu gibi olup ABD’nin istekleri doğrultunda hizmet veren bir güç haline gelecekti.
15 TEMMUZ AMERİKA’NIN SURİYE POLİTİKASINI TAMAMLAMASINA YARDIM EDECEKTİ
Şener, 15 Temmuz ruhunu sadece Kurtuluş Savaşına benzediğini belirterek “Bu 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin özellikle Doğu Anadolu ile Suriye’nin kuzeyinde ki PKK bölgesi ile birleştirilmesi projesiydi. FETÖ’cüler başarılı olsaydı zaten Amerika’nın oradaki politikasını orada tamamlanmasına yardımcı olacaktı.
15 Temmuz’da yurttaş sadece hükümeti değil coğrafyasını kendi ülkesini kurtarmıştır. Ben bunu kurtuluş savaşına benzetiyorum. Önünü arkasını düşünmeden koca koca tankların altına yatıldı. F-16 uçaklarına kafa tutuldu. O ruh ancak kurtuluş savaşı ruhuyla anlatılır.
BUGÜNKÜ MISIR’IN DÜŞTÜĞÜ DURUMA DÜŞERDİK
En basit olarak örneklendirirsek 15 Temmuz gerçekleşseydi ben şimdi bu konuşmayı yapamıyor olurdum. Uluslararası ilişkiler bakımından değerlendirecek olursak bugünkü Mısır’ın düştüğü duruma düşerdik.
Burada önemli olan bir konu var darbe gerçekleşseydi bölgesel dengeler tamamen değişecekti. Bugün ABD Türkiye’yi daha da güçlendirelim, bölgede güçlü bir müttefikimiz olsun politikasını kesinlikle uygulamayacaktı.
DÜNYA TARİHİ DEĞİŞİRDİ
15 Temmuz Türkiye’yi sadece bir darbeden değil aynı zamanda işgalden de kurtaran bir halk direnişidir. Eğer o gecede hain FETÖ’cüler başarılı olsaydı yapabilecekleri saymakla bitmez. Türkiye yarım yüzyıl geriye gitmiş olurdu. 1960 darbesinde olduğu gibi. Türkiye 24 Haziran’da çok önemli bir reform gerçekleştirdi. Darbe olsaydı Türkiye bu fırsatı kullanamamış olacaktı.
Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru tamamlanmış olurdu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları yapılmamış olacağı için Türkiye’nin içerisinde DEAŞ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri büyük şehirlerimizi kan gölüne çevirecekti. Kısacası Türkiye sınır bütünlüğünde ve toplumsal barışında ciddi bir riskle karşı karşıya kalacaktı. Son 16 yılda çok zor şartlarda elde edilen ekonomik ve demokratik reformlar yerle bir olacaktı. Türkiye çok uzun sürecek bir belirsizliğe atılmış olurdu. 15 Temmuz gerçekleşseydi sadece Türkiye tarihi değil dünya tarihi değişirdi. Orta doğu, Balkanlar ve Kafkasya Türkiye’deki bu kriz nedeniyle ciddi bir istikrarsızlığa girerdi.
Bu açıdan 15 Temmuz’da hayatını kaybedenler, yaralananlar ve canı pahasına mücadele verenler bu günleri görmemizde en çok pay sahibi olanlardır.
Terörün milliyeti, etnik kökeni veya dini yoktur. Bu tehdit insanlığın tamamını tehdit etmektedir. Bu nedenle, bu tehdide yanıt da müşterek ve kararlı olmalıdır. Hiçbir devletin teröristler arasında ayrım yapma lüksü yoktur ve hiçbir terör örgütü tercihe göre “faydalı” olarak sınıflandırılamaz. FETÖ, yüzlerce canın yitirilmesinin yanı sıra, Türk halkına karşı işlenen diğer ağır suçlardan da sorumludur. 15 Temmuz 2016’dan altı yıl sonra bugün, Türkiye FETÖ’ye karşı kararlı mücadelesini sürdürdüğü gibi, PKK, PYD/YPG, DHKP-C ve DEAŞ gibi diğer terör örgütleriyle mücadele etmeye de devam ediyor.